Güneşin aya küsmesi gibiydi senin gidişin… Sessizce ve yavaş… Kal dememin bir anlamı olmayacaktı vaktinin dolmasından dolayı. Aklımda hep aynı soru: Sen olsaydın ben yine aynı ben olur muydum? Yoksa senin dokunuşlarını mı yansıtırdım? Sen gittin, zaman durdu, ben durdum, ama sen yine de gelmedin. Bugün günlerden senin doğuşun, benim doğuşum. İyiki doğdum, seninle büyümek dileğiyle…
sedamla
Hiçbir raslantı tesadüf değildir..
Leave a Reply