Sessiz çığlıkların resmini çizebilmek gibiydi seni anlayabilmek. Kuytularında sakladığın sırrını çözebilmeyi, seni bulabilmeyi, elimi uzattığımda dokunabilmeyi ne çok isterdim. Dört bir yanımı saran seninle hayallerimi yaşayabilmek isterdim. Seninle BİZ olabilmeyi deneyebilmeyi isterdim. Sonunu bildiğim bu hikayeyi yaşayabilmeyi isterdim. Acısıyla, tatlısıyla en çok da hüznüyle. Seninle hüzün bile mutluluk verirdi çünkü bana. Yüreğimdeki şarkıları söyleyebilmek isterdim sana ...
Bakmak mı Zor Görmek mi?
Bakıyorum ama göremiyorum ya da görüyorum ama bakamıyorum bazen. Baktığımla gördüğüm mü farklı ya da ben mi farklıyım bilmiyorum. Tek bildiğim bana baktığı gibi başkalarına da baktığı artık. Peki onlar benim gördüğümle aynı şeyi mi görüyorlar? Bu yüzden mi ben onlarla aynıyım ya da onlardan farksızım onun gözlerinde. Gözler kalbin aynası ise o vakit oradaki ...
Umudum Sana Varabilmek
Söyleyeceklerim var benim daha. Bu yüzdendir kelimelerle dans edişim. Hayattan öğreneceklerim var, onun da benden dinleyecekleri. Paylaşacaklarım var dostlarımla, ailemle, göreceklerim var senden, ondan ve sizden. Anlayacağınız benim daha çok işim var yapılacak, uzun da yolum var gidilecek. Cebimde misketlerim, yanımda sevdiklerim, arkamda da acılarım, hüzünlerim düştüm yollara. Sana bir gün varmak ve bu yolculuğu ...
Sahip Olamadıklarımız için
Sizce mutluluk nedir? Sesini duyabilmek, gözlerindeki sevinci görebilmek, teninin kokusunu hissedebilmek, saçlarının yumuşaklığına dokunabilmek, o leziz tadı tadabilmek, ona koşabilmek, elini tutabilmek,.... Bunlara sahip olabilmek yetmez mi yüzümüzün gülmesine, içimizin ısınmasına ve hayata meydan okuyabilmemize? İnsanoğlu olarak doğamızda var kaybettiğimizde değerini anlamak elimizdekinin. Her zaman yanımızda kalacak, bizimle olacak, sahip olacağız sanırız. Ama sonra bir ...
Notanın Haykırışa Dönüşmesi gibidir Kıvılcımın Ateşe Dönüşmesi
Tek bir notayla başlar her şey. Notalar melodiye, melodiler şarkıya dönüşürken şarkı da hislere tercüman olmayı seçer. Meraklı bakışlar altında kıvılcım ateşe dönüşürken yaptığı dans izlenir adım adım. Havada sözler uçuşurken, müziğin rahatlatıcı sesi, kulaktan kalbe gidip yumuşak dokunuşlar sağlayan o hissiyat. Tanımlanamaz, sadece yaşanır. Yanında daha önce hiç görmediğin ama o anda aynı tarifsiz ...
Son Veda
En çok da son sözlerimi söyleyememek içimi acıtır ona veda ederken. Belki de bu yüzdendir rüyalarımda hep ona veda edişim ya da edemeyişim. Aklımda hep o son sahne. Kelimelerin sessiz çığlıklar halinde boğazımda düğümlenmesinin verdiği çaresizliktir hep aklıma gelen. Bakışların ağırlığı, elinden tutup gitme diyememenin pişmanlığı, engel olamamanın acizliği ve hikayenin sonunda yalnızlığın kabullenişi... http://www.youtube.com/watch?v=Lb1kLt9blD4
Karanlığın Efendisi
Karanlığın göz yaşlarıydı en çok içini acıtan. O yüzdendir karanlıktan korkması, aydınlığı araması. Aslında bir türlü kabullenmedi içindeki derin dipsiz kuyulardaki karanlığının varlığını. Deniz feneri misali umutlarına ışık tutmayı beceremedi şu hayatta. Aydınlıkta hep karanlığı yaşadı. Yatağının altında hep bir öcü olduğuna inanan masum, küçük bir çocuk misali. belki de korkularıydı onu O yapan, ya ...
Maske, Yara Bandı ve Ben
Hem maskelerden bu kadar korkarken hem de hayatta bu kadar maske kullanmak niye. Nasıl bir çelişki diye sormayın. Bu sorunun cevabı bende yok. İçinizdeki gerçek sizi karşınızdaki insana ne kadar anlatabildiniz ya da ne kadar göstermek istediniz. Ben ya anlatmak istemedim bendeki beni ya da (ki genellikle) anlatamadım. Kelimeler her seferinde bıçak gibi yaralar açtı bende, onda ...
Hayatla Oyun Zamanı
Her şeyi bildiğimizi sanırız bazen; aşkı, kardeşliği, dostluğu, başarıyı, mutluluğu, ... Sonra hayat bir çıkar karşımıza öğretir bize aslında hiç bir şey bilmediğimizi. Gücümüz acizliğe, beraberliğimiz yalnızlığa dönüşür. Sevgi değil nefret öğretir bazen kelimelerin can acıttığını, zamanın bizi biz yapmaktan aldığını görürüz bazen. Korkuyu tadarız, karanlıktan ya da yalnızlıktan. Ama ne fark eder ki hayat yine ...
Yeni Arkadaşlıklara…
İlk gördüğümde soğuk dedim, biraz konuştuk sinirli dedim, biraz yemek, içmek ve sohbet onu kesinlikle önceden tanıyorum dedim. Hayat bazen karşımıza öyle insanlar çıkartıyor ki armağan misali. Ne yapacağını bilemiyor insan, eli ayağına dolanıyor. O öyle biri ki derin mavi gözlerinde çok şey gizliydi ve bu sebepledir ki bir an önce tanımak ve kendimi tanıtmak heyecanını yaşattı bana. ...