Ben baharat çok severim. Antepli olmamdan kaynaklı salçayla da pek haşır neşirimdir. Güzel bir yemekten sonra da çayın yanında tatlı da iyi gider. Bana göre hayat da uzun yemek senfonisi misali. Önce karnını doyurmalı ki sonra gözü açılsın. Ne verebileceğini ve nasıl verebileceğini iyi seçsin. Arada tatlı, arada hüzün, bir tutam da keder dengelemek için ...
Hayat Beklemez…
Ressamın tuvala dokunuşu gibiydi bakışların. Öyle içten, nazik ve kırılgan. Seni bana anlatışını dinlerken anladım bir "Ben" olduğunu anlatılacak. Duvarlarımın ardındaki yalnızlığımın esaretinden kurtuluşumu seyre durdum seni dinlerken. Kasırganın ardından kalan enkaz misali başladık birbirimizi toparlamaya. Peki kaybolan parçalarımızın yerini nasıl dolduracağız? http://www.youtube.com/watch?v=dO-rnSle_Gc
Tekrarlara Elveda…
Güneşin aya küsmesi misali senin gidişin. Sessiz, ışıksız ve karanlık. Benden her gidişin yeni bir başlangıç sona ve yeni bir bitiş bize. Aynı şarkıyı tekrar tekrar dinlemek gibiydi seni yaşamak. Yazı kış misali yaşamaktın sen. Öylesine soğuk, öylesine hayalsiz. Seninleyken Hasretin ne demek olduğunu öğrendim, yalnızlığı özlercesine. Yağmurun gözyaşlarıma karışmasını izledim. Bu sefer ben gidiyorum, ama ...
Fırtınanın Ardından…
Masallardaki anka kuşu misali gerçek olamadın. Zamana meydan okurcasına yaşadın hayallerimde. Ama artık rüzgarın gücüyle uzaklaşmanı seyrediyorum benden. Fırtınaya yenik düştük bu sefer. Ne ben fırtınaya direnebildim ne de içimdeki sen bana. Sessizliğini de seninle beraber gömüyorum sonsuzluğa, hiç var olmamışcasına. Yaşama yeni bir anlam katıyorum senden başka, benden başka ve olmayan bizden başka. http://www.youtube.com/watch?v=AiEtRvGT62I
Mutlu Yıllara Sensiz ve Sessiz…
Güneşin aya küsmesi gibiydi senin gidişin... Sessizce ve yavaş... Kal dememin bir anlamı olmayacaktı vaktinin dolmasından dolayı. Aklımda hep aynı soru: Sen olsaydın ben yine aynı ben olur muydum? Yoksa senin dokunuşlarını mı yansıtırdım? Sen gittin, zaman durdu, ben durdum, ama sen yine de gelmedin. Bugün günlerden senin doğuşun, benim doğuşum. İyiki doğdum, seninle büyümek ...
Öğrenemediklerime…
Yarım kalan rüyalarım gibiydin, tekrar uyusam da göremediğim, sonunu getiremediğim rüyalar... Anlatamadığım yanımdın, dokunamadığım tenim, söyleyemediğim şarkılarımdın sen. Kovalamaca oynadığım çocukluğumdun, bir türlü yakalayamadığım. Bu yüzdendir büyümek istemeyişim. Hem en çok sevdiğim hem de en çok korktuğum düşümdün. Seninle olmak uçurumun kenarında durmak gibiydi. Bir adım atsam ya düşecektim ya da yürümeye devam edecektim. Önemli olan ...
Siz Nasıl Severdiniz?
Üç kişilik dünyamızın bize kattıklarını sizinle de paylaşmak istedim. İşte size bu güzel dünyadan küçük bir armağan ama benden değil, güzel gözlü, güzel yüzlü, melek kalpliden... Biz başka severdik, o sebepten başka sevemedik O yüzden hep puslu kaldı bakışlarımız Avuçlarımızda okşanmamış saçlarımız Ama kendimizeydi ahımız ya da eyvahımız Yine de o mutlu olsun istedik hep En kızdığımızda bile dilden gönle inmedi ...
Cebimdeki Delikten Düşen Umutlarım İçin…
Kelimelerim cebimde yanına gelmek istedim, avuçlarına tek tek bırakabilmek için. Kapalı kapılarını aşındırmaktan yorulduğumu anladığımda vazgeçtim seni aramaktan. Kalbimin seslenişine yanıt vermeyen seni, artık bende duymaz oldum. Gitme derken kal diyememeni anlayamadım. Tüm anlamsızlıklar için tek anlaşılır şeyi de kaybetmekten korktuğum için gidiyorum. Seni ve kendimi sana bırakarak, yeni bir benle çıkıyorum yola.
Zamanı Kovalamaca
Güneşin ufka değdiği yere ulaşmak gibiydi sana ulaşmak. Kışını bahara çevirebilmek, gecelerine ay ışığı olabilmek isterdim. Yavaş yavaş, içten ölümünün görünmez şahidi oldum şu hayatta. Kasımdan kalan bir çiçeği bahara kadar yaşatamamanın başarısızlığını tattım içim acıyarak. Hayatın senle benle arasında sıkışıp kalmasına seyirci kaldım dokunmak istememe rağmen. Arkandan sessizce gidişini seyrederken anladım zamanın senle beraberken ...
Siyahın Gücü
Her şeyin bir rengi vardır. Deniz mavi, çim yeşil, güneş sarı... Ben kendi rengimi ararken aslında senin rengini bulmaya çalışıyormuşum. Seninle benim gökkuşağı olacağımıza inanırdım çocukların masallarını renklendirecek. Oysa biz sadece karanlığa uyum sağlayabilmişiz. Bu sebeptendir aldım elime renkli kalemlerimi boyuyorum hayatımı. İlk seni boyadım beyaza ki göremeyeyim, hissedemeyeyim, resmimden silemediğim seni görünmez yapabileyim diye. Zamanla ...